23 Mart 2010 Salı

haya-(l/t)


bir hayal kuruyorum
ruhların cinsiyetlerinin olmadığı
bir hayal
sen polsün
ben virjini
emiyorsun parmağımı sarılmış uyurken
ve hayasızlık sayılmıyor bu emiş
ananın memesini emer gibi saf ve çocuksu aksine

bir hayal kuruyorum kale gibi
an be an
ufak kum tanelerinden

bir hayal ki
orada adı yatak olan bir kerevet
ve her zamanki gibi erkenden uyuyorum ben
sen beni seyrediyorsun fark ettirmeden
başka şeylerle uğraşırken

bir hayale eriyorum
halsiz düşmüş günün, geceye
şekerin, kan kırmızı çaya er(i)diği gibi
yatağın ısıttığım yerini sana verecek kadar temiz
emilecek parmak ucum kadar bizim
erilecek murat kadar içten...

hayasızlık değil demiştin hani bir gece bana
hayalsizliktir
insanı çürüten

Hiç yorum yok: