13 Nisan 2010 Salı

lay lay laa la lay la laa laa lay lay lay la lay la lay la laa la



şimdi sana diyebilirim ki
senden kalan
-dibine kadar açmış-
bir güldür ve
-dibine kadar açılmış-
yaramdan akan
gül rengi kan

diyebilirim ki
ah hatıran
ah
gül rengi kanayan yaram
gökyüzünde soluktur yıldızlar
ve denizin dalgaları sunar
dinlemek için maviliğini
dünyam susar.

diyebilirim ki sana,
kıskanırım
(mesela)
kıskandıkça
depreşir yaram.

yalan!
oysa
bir uzun gecenin kıyısındayım,
uzunluğu kıyısında oturduğum kumsalla yarışan.
neşeli dalgalar

kumsalda
kumsal kadar uzun boylu bir esmer adam
uzun boylu esmer sesi
daha neşeli
dalgalardan

henüz köpürmüş
bir dalganın kumlara vuruşu kadar taze
her seferinde
nefesi eflatuni rüzgarlar gibi
vururken kıyılarıma hevesle

öyle tarifsiz bir an'a oturmuşuz
anlayacağın
halliceyiz sultanlardan
bilmiyoruz sonrasını
umursamıyoruz da bize sorarsan


şimdi
- bu ahval ve şeraitte-
diyebilirim sana
ah yaram,
ah güller,
ah kan

aslına bakarsan
senden kalan acılar
-dibine kadar-
kapanmış
güller kurumuş
pıhtılaşmış çoktan kan

1 yorum:

ozgurpinarisik dedi ki...

bu sabah fark ettim esinlendiğimi
üstad neruda'ya selam