23 Ocak 2010 Cumartesi

ossırada

saatin zili durmadan çalıyordu. tek gözü açık "ertele" ye bastı. ossırada, hikmet hanım plastik türk kahvesi makinasının düğmesine basmıştı. ilk alındığında kızı selin'e kızmıştı ama cezvede yaptığından köpüklü yapıyordu işte ve acelesi vardı. üzerinde dedikodu yapılacak birşeyler vardı. kahveleri doldurup 6 numaradaki nalanın kapısını çaldı. "duydun mu kız 7 numarayı? sabaha kadar vallahi..."diye konuşmaya başladılar.

ossırada selin "müsait bir yerde inecek var" diye seslendiği halde durmayan ve ilerde indiren şöföre içinden söylenerek yürüyordu. boşu boşuna yürütmüştü pislik herif. geç kalacaktı işte toplantıya. kestirme olsun diye yıldız parkının içine daldı...

ossırada yıldız parkında sokak köpeği cinsi "kuzu" olan kırma, dün gece park boyunca eşlik ettiği esmer kızla, sarı adamın köpeği olduğunu ve pikniğe gittiklerini görüyordu rüyasında. onu en az bir goldenmışcasına seviyorlar ve bir yandan kahkahalar diğer yandan ona getirmesi için sopa atıyorlardı.

ossırada çöpçü hilmi, yere düşen, sonuna kadar içilmemiş bir malbora izmaritinin filtresini üfleyip etrafı kontrol ettikten sonra yaktı. tanesi 35 kuruştan 10 kuruşluk bir fırt çekti. yerde görse 10 kuruşu da alırdı. günahtı. milli servetti. vesaire...

ossırada dünyanın bir yerlerinde depremler oldu,

ossırada o depremler bazı okyanusları dalgalandırdılar,

ossırada dalgalı kurlar nedeniyle elemanlarının maaşlarını geciktiren bazı küresel firmalar bir günlük ufak kazançlar yaptılar.

ossırada deniz kıyısında balıkçı mehmet amca havaya bakıp, bugün güzel bir gün olacak dedi.

ossırada bir adam gülümsedi.

ossırada saçları kontrol edilemez derecede asi bir kadın o gülücüğün yanaklarında bıraktığı izi öptü...

ossırada birsürü şey oluyordu. ossırada kız yataktan sürünerek çıktı. play tuşuna bastı. ossırada nina simone i feel good demeye başladı.

Hiç yorum yok: