6 Ocak 2010 Çarşamba

başsağlığı

sen ki yağamayan bulutlu gökler
ağlayamayan buğulu gözler kadar gri çocuk!

sancılarımdan buztopu gibi bir ceset doğurdum sana
ne analı ne babalı
ancak kalbe düşecek kadar yaşadı
cenazesi çoktan kalkmış
geç kalmış dönüşlerin gibi
sebepsiz ve sonrasız oldu
sessiz ve kedersiz öldü
zavallı

ölüm misali sevgin
ağlatırdı kadınları
belki kalbime düşen gibi
zamanında ölü doğduğundandı

gözkapaklarımı yırtar gibi doymuşken ağlamalara
rahmim yokken anlatmalara ve anlamalara
geceleri dinlediğin nefesime sar
başımın yerine göm o cesedi
o da benim gibi titrer
ağır bir hastalıkmış gibi terler hatta
battıkça sancılı sonsuz uykularında...

Hiç yorum yok: