15 Ocak 2010 Cuma


çok uzun zamandır öksürüyorum. öksürmediğim zamanları hatırlamayacak kadar uzun zamandır.... bir süre tanrının benimle kafa bulduğunu düşündüm. burnumun her on dakikada yeniden dolmasının mantıklı bir açıklamasını bulamıyordum. eğer vücudumdan bu kadar sümüksü sıvı atıyorsam kilo vermeliydim en azından. bunların nedeni hep sigaraydı. ben ve tanıdığım herkesin hayatındaki gizli özneydi sigara uzun zamandır. önce 7 lira oldu, sonra 5.5, sonra yeniden 7. sanırım birileri birileriyle durmadan dalga geçiyordu. ya da dalga geçilen birileri tepki veremeyecek kadar dondurulmuştu.
bu kadar öksürürken sigara içmek hiç mantıklı değildi. acı çekeceğini bileceğin bir adama aşık olmak da. o adam hayatımda gizli özne olarak duruyor bütün cümlelerimi devrik yapıyordu. "bırak yaa" diyorlardı ama bırakamıyordum. birileri bana şaka yapıyor olmalıydı. bir eşşek şakası... ciğerlerim sökülüyordu öksürmekten, kalbim sökülüyordu, ağlamamak için gözpınarlarımı sıkmaktan. durmadan öksürüyordum. durmaksızın ağlayamıyordum. sigarayı bırakalım diyorduk gülizle birbirimize. almayalım en azından belki evde olmazsa içmeyiz. ertesi gün aldığı yeni paketi uzatırken gülüyordu: gösterişi seviyorum kızım.
aramamalıyım diyordum ben de kendime sürekli. aramazsam düşünmem belki. ertesi gün elimde telefon ona sevgimi anlatmaya çalışırken buluyordum kendimi. ve o yine binlerce güzel şey arasından can yakan gibi birşeyler buluyordu bana söyleyecek.
bu sigara öksürtüyordu. bu aşk canımı yakıyordu.
zaten hayat pahalıydı, aşkım ucuz.
birini almak, diğerini vermek, öksürüğe yenilmekten bile zordu.
bırakmalıydım birşeyleri
yalnız bu hastalıklı aşk beni yorgun düşürüyordu,
sanırım tanrı benimle kafa buluyordu...

Hiç yorum yok: