20 Haziran 2009 Cumartesi

(Mi)ş’li geçmiş zaman

Bağışlayan ve esirgeyen hayat pınarı adına!

Rahatla!

Söylenmesi gereken g-izler söylendi.

Hayat ağacının incecik parmaklarına bağlanan pranga-sırlar çözüldü.

Ve henüz kimse ölmedi.

Bir taraf var gücüyle savaştı.

Fakat yenildi.

Önündeki maçlara baktı.

Diğer taraf yeni yenilgilerle yenilendi.

Amigoluk etti.

Bir zamanlar (sözde) daha önce sevişilmediği kadar sevgi ve şehvetle sevişil-miş ve daha önce öpüşürken gidilme-miş diyarlara gidil-miş. O öpüşler ve sevişlerle mucizeler gerçekleşmiş.

gel gör ki o dudaklar bitti diyorlar ve sözde hayat daha karanlık ve anlamsız bir yer oluyor.

a-şık diye kesip ipleri atıyorsun, di-li geçmiş oluveriyorsun.

a.şıp diye iyileşiyorum. Genişliyorum.

Doğrusu hep a-şıkkıdır.

Ölüm kabullenmektir.

Kabullenirsin.

Hayattır aynı zaman’da devam edinilmelidir

Bazen de devinilmelidir ya da her şey devirilmelidir. Haritayı açarsın.Planlarını yapıp yeni seçimler yapmaya başlarsın. Eski hayat olmazsın. Dersler vermiş, dersler almışsındır. Normaldir; sarıp kasedi başa, tekrar tekrar bakılır; güzel anlaRa, kötü anlaRa, göl’leRe, turkuazlara, havai FişekleRe, uzun yollaRa, uzun yollaRda muhabbet eşliğinde; ağaçlaRa yüz-lerce detaya dair hikayeler hatırlanır.

Bakışlar, sözler,mekanlar, dostluklar, paylaşımlar, yüzler...

Yaralar acır.

Zaman derman, ayrılık ateş’tir. O zaman; ateş ağacı yakar, kağıt kayayı sarar, çivi çiviyi söker... Her şey olacağına varır; Olan olur, Ölen ölür. Dostlar kalır.

Zaman genişler, genişler. Artık hiç olmadığı kadar geniştir. Geniş zaman olur.Öyle çok genişler ki; patlar.

Dişlerini ve yumruklarını sıkarsın, avuçlarına tırnak izlerin çıkar, dudakların kanar.

Her neyse, doğumdur. Hayat yeniden başlar.

Hiç yorum yok: