23 Temmuz 2010 Cuma

gri west kayalıkları


evet dün sızacaktım zaten ama nedense son kez senin sesini duymak istemiştim. sonra da sızmıştım astral ortamlara. ve astral ortamlarda akılmadığını sadece oraya sızılabildiğini tekrar ispatlamıştım kendime. içimdeki sızılarımdan sonra, artık kimseye birşey ispatlama gerekliği duymadığımdan mıdır, yoksa narsizmimin şahikasında yalnız takıldığımdan mıdır, bütün sızılarımı bastıracak bir zırh gibidir benim kendimlelikliğim. ve sabah uyanır uyanmaz senin mesajını gördüm.
gri west mi içiyorsun sen?
sesini de duydum gerçekten. her maddenin çıkardığı ses kendine özgüdür, kendini anlatır. senin sesin de çok sana özgü ve senden daha çok şey anlatıyor bana. ulu bir kayalık gibi, bir dağın zirvesindeki. ve tepesine oturabiliyorum sesinin.
sabahları hep işe geç kalırım. işler geç kalmak içindir çünkü. hep bir kahve, fazladan bir sigara için vakit olmalıdır. ve inadına geç kalmalarım, benim bu kölelik düzenindeki kelepçelerimin, belki de tek hareket alanıdır. şimdi yine işe geç kaldığım ve sana sızdığım bu sabahta, ankara çantasına koyacak kıyafet bulamazken, ikinci gri westimi de bitirdim. sabah uyandığımda acıyan ciğerlerime inat yaktım hem de ikincisini. sanırım bedenime de kızgınım. yemek, içmek, uyumak ve para kazanmak zorunda olduğu için.
yarım bırakmak lazım bazen. tam da yarım bırakma zamanı gibi geldi şu zaman. o zaman kulaklıkları takıp, otobüs, metrobüs, mecidiyeköy, kalabalığı ve iş ritüelleriyle savaşma zamanıdır.
sen uyu dağımın tepesindeki kaya.lık.
belki aklımın bir katmanı aslında senin rüyanda, senin kayalıklarının tepesinde, mutedil dalgalı bir denizin, dalga seslerini dinliyordur da değiyordur bütün bu olacaklara.
evet gri west içiyorum uzun zamandır.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bitti cigara takribi 3 saat önce. anca o kadar dayandı bünye nikotin denen illetin yokluğuna. çıktım iki peynirli poça (poğaça yazmayı sevmem. tarkanların, karaoğlanların moğol düşmanları gibi) bir de sigara aldım. West dedim, gri mi? dedi. he dedim. aha da şimdiden ikinciyi yaktım. önce beğendim. sonra buraya yazdım. parantez içini de yazarken çağrışan şu oldu. onu da demeden bitirmeyeyim: sezgin burak cigarayı bırak.