18 Temmuz 2010 Pazar

mungan dağı

her kalbin bitki örtüsü farklıdır
diğerinin
otundan çiçeğinden
her mizacın farklı rüzgarı
nemi, mevsimi
tabiatı gereği
unuttuğu ya da
bilmediğinden

---

hayvandı acı
bildim
hiç kimse olana kadar hepsi benim
birbir kapınızı çalan

---

duvardan geçmek bir şey değil,
etten geçtin mi sen?

---

nefes gibi
aldıkça
aramızda soluyan
kor
ya etini soyun
ya zırhını kuşan

---

gözgöze gelmekle aşılmaz
doruğu gölgeler seni
bazı bakışların

---

rüya görmeyenler kaybolmaz
içini görmeyene
uçurumun yankısı tekin değildir

---

ayaklarının altında kör sözcükler
diktiğin şehirlere baka baka
çektiğin yurtsama
kimse anlamaz seni



---


yardan aşağı yürüdükçe
kazandığın cisim
ağdığın dünya!

---

senin dolaşık aynan
benim yüzümü alır mı?
sustuğumu okur mu?
sarp bilmez gözlerin
demeden sezdirmeden
gider mi?

göğe asılmış ellerim
kelime alır mı dua
dalımı vuran artar mı
eksilir mi?

o gitti
ya benden kopan döner mi?

---

sanma gittim buralardan
mürekkebin hafızasında saklı söz seğirir yazdıkça
geçtikçe, kaldıkça
döneceğim bir gün
söz!

---

Hiç yorum yok: