21 Ağustos 2025 Perşembe

merkaba

 geçenlerde altanla konuşurken hatırladım. bana istanbuldaki club 20yi anlatmaya başladı. aa dedim aynı konseptmiş ankaradaki de.
zamanda atlama
işten çıkmışız çarşamba günü üstümüzde banka kıyafetleri hiç bir şeyin olmadığı yüzüncü yıldaki bi deponun önünde club20nin açılmasını bekliyoruz. ben madonna gibiyim o zamanlar. ben ve etrafımda 20 gay. siyah bi zara bluzum vardı yıllanmış ama yıpranmamış, oxxodan bir siyah kargo siyah dümdüz saçlarla içeri girerdim. devasa  bir depoydu tam o yılların club kültürü. müzik başlardı ekip dağılırdı gözlerimi kapardım derin bir nefes alıp dans etmeye başlardım. ip atlar gibi hoplaya zıplaya tin min tinimini hanım dolanırdım insanların arasında. 
bütün gece müzikle dans ederdim. sabaha karşı herkes dağılırken beni de pistten alırlardı.


spotifyda yakaladığım şarkılardan birini açtım
bu liste bir kaç şarkısıyla avladı beni bırakamıyorum o yüzden
sakla zamanı
tam dans şarkısı

altanın dj arkadaşlarıyla dedikodu yapası vardı (erkeklerin sesli mesajı bizden daha çok dedikodu amaçlı kullandığına eminim :)

ben biraz müzik dinliyorum sen de rahatça dedikodunu yap çocuklarla dedim
kaçıncıyı dinliyorum bilmiyorum
şarkı denizi dalgalandırıyor
ben gözlerimi her kapadığımda
club20de açıyorum 
üstümde siyah kargo pantolonum ve zara bluz.
etraf 2000ler başı bir klüp gibi kokuyor
o kokuyu tam olarak tarif edemem ama her güzel ve yasak şeyden biraz var gibi
içime çekiyorum gülümsüyorum müziğe bırakıyorum kendimi
gözüme kesik kesik bir sürü görüntü geliyor
farklı farklı zamanlardan farklı farklı yerlerden ben gözlerimi kapıyorum
vazifemi yapıyorum (dans etmek) 
her uyarıcı/uyuşturucu gibi bu şarkının da tepe uyaranı doyunca
iniş başlıyor
inişler hep can sıkar


inişi biraz daha eğlenceli hale getirip suya iniş yapıyoruz

bir teknedeyim
bir doğum günü partisindeyiz
beni bostancı sahilden almışlar
adaların arkasına dolanmışız
altan çalıyor
tekne sallanıyor
ben dans ediyorum
her gözlerimi kapadığımda club20deyim
o koku
o gençlik
o heves 
o merak
o dans


kendimi kaybediyorum
etraftakiler kayboluyor
kendimi buluyorum


salondayım
masterchef açık
altan yangi gezdirmiş kapıda anahtarı almadığını fark etmiş
bana sesini duyuramayınca
balkondan girdi
kulaklıkları çıkardım

:) dünyanın en eğlenceli 
istanbulun en iyi djyiyle evli olduğumu söylemiş miydim?

o zaman bir çay demlenir

mer                     ba

              ka


Hiç yorum yok: